intricatus, -a, -um
Birbiriyle çok karışmış.
Birbiriyle çok karışmış.
bk. tsutsugamushi disease.
İçte, içeri doğru.
ilgi ya da hal; benzerlik ya da şekil anlamı veren sonek.
bk. intra-.
Hücum.
Beyin yan lobu içi, yan lop içinde; duvar içinde.
Parotis bezi içi, parotis bezi içinde.
Peritonla sarih olan, periton içinde olan.
Plevra içinde; plevra boşluğunda.