docens, -entis (L)
Bilmesini sağlamak, uyandırmak, gözünü açmak; bilgilendir-mek, öğretmek, eğitmek, anlatmak.
Bilmesini sağlamak, uyandırmak, gözünü açmak; bilgilendir-mek, öğretmek, eğitmek, anlatmak.
Kemikte kompakt kemik düzlemleri arasında yer alan süngersi ke-mik bölümünden oluşan, gözeneklerinde kırmızı kemik iliği bulunan kemik; çift katlı yapı, kıvrım, katlanmış.
Gözyaşı.
Gözyaşı, gözyaşı bezi ya da kanalı anlamı veren önek.
Gözyaşı kesesi.
Gözyaşı miktarının ileri derecede artması; kanalın tıkanması sonucu gözyaşı kesesinde kist oluşması.
Gözyaşı.
Hücre, göze anlamı veren önek.
Hızlı dairesel hareket, hızlı dönme hareketi, gözün ön arka eksende içe ya da dışa dönme eğilimi.
Tepegözlük; birleşmiş olan göz yuvasında tek gözle doğan; tepegöz.