subcutaneus, -a, -um(L)
Deri altıyla ilgili, deri altında.
Deri altıyla ilgili, deri altında.
Deride ve mukozada yaygın kanamalarla belirgin kızd biçimi, ileri derecede ağır bir durumdur
Körfezli, (yaprağın kenarında) almaşık olarak derin girintili ve çıkıntılı.
Kulak kepçesinin kranyal yüzündeki derin oluk.
Epidermisin en derin katmanı
Tüberküloz etkenli deri ülserleri
Dışyan oluğun derinlerinde orta serebral atardamara eşlik ederek Rosenthal bazal toplardamarına (vana bazalis) boşalan toplardamar
Pubi-sin üst kolunun iç yüzündeki derin oluk.
Kuruyarak buruşmuş, büzülmüş dokulu; kuru deri gibi pulsu dokuyla kapk.