iris, -idis, (Y)
Gökkuşağı, gökkuşağı tanrıçası; hiddet, kızgınlık, öfke; gözbebeğinin çevresindeki renkli bölüm; süsen çiçeği
Gökkuşağı, gökkuşağı tanrıçası; hiddet, kızgınlık, öfke; gözbebeğinin çevresindeki renkli bölüm; süsen çiçeği
İki renkli iris.
Kabarık iris.
İriste delikçikler olması
İris hastalıkları
İris yüzeyindeki küçük uveal melanosit kümeleri.
Ters, yer değiştirmiş, tepe taklak olmuş, dönmüş, altüst olmuş.
Aynı, aynı tarafta, kendi, kendi kendine, kendi kendini anlamları veren önek.
Omurgasız hayvanlar; omurgasızlar.
bk. ipse-.