fundamen(L)
Temel, dayanak, esas, temel olan.
Temel, dayanak, esas, temel olan.
Temel ve esasla ilgili, temel yapı ile ilgili.
Temel, dayanak, taban.
Boşaltmak, akıtmak; temel atmak, kurmak, yapmak.
Fundusun çıkarılması.
Boşaltmak, akıtmak; temel atmak, kurmak, yapmak.
Sapan biçiminde.
Dip, taban, temel; bir organın taban bölümü, bir organın ağızdan en uzakta bulunan bölümü
Gaz, buhar; duman çıkartan, dumanlı.
Albinizmde gözdibi görünümü