bursula (L)
Küçük kese; kesecik; bursacık.
Küçük kese; kesecik; bursacık.
Gön, deri, sıyrılmış deri; kese, torba, çanta; kirişle kemik ya da kemikle deri arasında bulunan içinde yapışkan bir sıvı bulunan keseler, hareket sırasında sürtünmenin azalmasını sağlar.
Ayak başparmağının metatarsophalangeal eklemi üzerinde gelişen şişlik, dışarı doğru uzanım gösteren kese biçiminde bir şişliktir; soğan.
Bir işi yapanı gösteren sonek.
Su dolu kabarcık içeren.
Kaynayan, kaynar.
bk. byssinosis.
Karnın alt kısmı; alt karın bölgesi.
ince liflerden yapılmış.
Yaşam dolu oluş.