planta, -ae (L)
Filiz, sürgün, aşı kalemi, dalcık; oturtmak, oturuş.
Filiz, sürgün, aşı kalemi, dalcık; oturtmak, oturuş.
Orman, oturmak, oturuş.
İki yarısı ud biçiminde yan yana yerleşik plasenta
Ana plasenta ile damarsal bağlantısı olmayan plasentla doku kitlesi
bk. suc-centuriate placenta
Vuruş, kaza.
Yüz derisinde, yanma hissi ve tahrişin eşlik ettiği, kuruluk ve pullanma ile belirgin lezyon.
Özellikle göğüste, açık kahverengi lekelerle belirgin mantar hastalığı. Etkeni Malassezia furfurdur.
Görünüş olarak ilaca benzeyen ancak hiç bir etken madde içermeyen hap, şurup ya da iğne.
Burun kanadı.